İnsanların Şirketinize Güvenmemesi İçin 20 Sebep

Başlamadan önce dikkat etmeniz en önemli şeylerden biri de baştan savma işler yapmayı bırakmanızdır. İşlerinizi güven vermeyecek şekilde yapmanız sebebiyle pek çok müşteri kaybediyor olabilirsiniz. Markalaşma danışmanlarına ya da reklam ajanslarının yardımına başvurarak markanızı daha sevilir hale getirebilir ya da işlerinizi baştan savma yapmak yerine daha özenli ve planlı olarak gerçekleştirmeyi de düşünebilirsiniz. Bunun yanı sıra aşağıdaki 20 faktörü göz önünde bulundurarak bu unsurları şirketinizin bünyesinden elediğinize emin olduktan sonra şirketinizi sevilen ve saygı duyulan bir kurum haline getirebilirsiniz.

1) Düzensiz bir web sayfası tasarımına sahip olmanız:

İlk izlenim her şey demektir. Günümüzde de basitlik ve kolay erişim en önemli etkenlerdendir. Ziyaretçileriniz sizce bunu deneyim ediyor mu? Eğer sitenizde dikkat dağıtıcı animasyonlar, dağınık erişim alanları ya da yavaş yüklenen görseller bulunuyorsa, kitlenizin düşüneceği iki şey vardır. Ya sitenin virüslü olduğunu ya da şirketinizin düzen ve nizamdan yoksun olduğunu düşüneceklerdir. Her iki seçenekte de ziyaretçilerinizin kafası tarayıcılarında geri butonuna basacak kadar karışmış olacaktır.

2) Biriyle iletişime geçmenin imkânsız olması:

Eğer internet sayfanızda telefon numarası, e-posta adresi ya da açık adres gibi size ulaşılabilecek hiçbir bilgi yoksa ziyaretçilerinize kimseyle iletişime geçmek istemediğiniz gibi bir izlenim verirsiniz. Ayrıca “bizimle iletişime geçin” sekmesinin telefon numarası ya da e-posta adresi gibi bilgiler olmaksızın doldurulması gereken bir forma yönlendirilmesi de yeterli değildir.

3) Ücretlendirme ile ilgili hiçbir bilgi vermemeniz:

Ürün ya da hizmetlerinizin fiyat bilgisini vermemek demek müşterilerin beklentilerini karşılamamak ve belirsizlik demektir. Eğer fiyat listesini koyduğunuzda kitlenizi ürküteceğinizi düşünüyorsanız bile mevcut fiyattan düşük bir meblağ yazmanıza gerek yok. Önemli olan müşterilerinize ürünleriniz ve hizmetleriniz ile ilgili genel bir bilgi ve izlenim verebilmektir.

4) İçeriklerinizin belirsiz olması

Sitedeki içeriklerinizi ziyaretçilerinizi belirsizlik içerisinde bırakmamalı ve kafalarında herhangi bir soru işareti kalmamalıdır.  Web sayfanızı şirketinizden birine gösterin ve söylemeye çalıştığınız şeyi anlayıp anlamadıklarını sorun. Eğer okuyucular ne demek istediğinizi anlamazsa, şirketinizin sadece göz boyamaya çalıştığını düşünebilirler. Bildirilerinizde ve içeriklerinizde açık ve net olun ve olabildiğince fazla detay verdiğinizden de emin olun.

5) Dil bilgisi kurallarınız ve yazımınızın düzgün olmaması

İçerikleriniz de açık ve net olmanız tek başına yeterli değil. Bunu yaparken imla, yazım ve dil bilgisi kurallarına da dikkat etmelisiniz. Bunu yapmazsanız şirketiniz amatör görünecektir. Bunu yapmak için Shakespeare olmanıza gerek yok, yazım denetimi kullanmanız yeterli olacaktır. Okuyucularınıza anlaşılmaz ve bozuk dilli bir içerik sağlamak saygısızca olacaktır.

6) İnsanlar için değil arama motorları için uğraşmanız

Pazarlamacıların pek çoğu haklı olarak organik arama sonuçlarına fazlasıyla önem vermektedirler. Fakat bazen bu endişeler anahtar kelimelerin aşırı kullanılarak içeriğin değerini kaybetmesine sebep olur ve okuyucular tarafından da anlaşılmaz. Arama sonuçları için değil, okuyucularınız için yazın. Arama motorları web sayfanızın içeriğini kavrayabilecek kapasiteye sahiptir. Bunun için basmakalıp cümleleri kullanmanıza gerek yok.

7) Liderlik konumu üzerine bir fikir yürütmemiş olmanız

Size otorite sağlayan bir içerik oluşturmuyorsanız, okuyucularınızı güvenilir bir kaynak olduğunuza ikna etmeniz zordur. Ayrıca insanlar paralarını güvenilmez şirketlere yatırmaktan da hoşlanmazlar. Bu sebeple blog yazıları yazarak, e-book oluşturarak, video kaydederek diğer insanların ilgisini çekin ve güvenilirliğinizi arttırın. İnsanlara bilgi ve birikimlerinizi ne kadar iyi aktarırsanız bir o kadar da güven depolarsınız.

8) Form alanlarında fazlasıyla kişisel bilgi istemeniz

Form doldurma alanlarında posta kodu, en sevilen renk, en sevilen hobi gibi gereksiz bilgilerin sorulmasına gerek yoktur. Bu form ve anket alanlarında kişisel bilgilerden çok sizin işinizi geliştirebilecek geri bildirim olarak kullanabileceğiniz bilgilerin alınması önemlidir.

9) Etkin bir gizlilik anlaşmanızın olmaması

Müşterileriniz kişisel bilgilerini paylaştıklarında, onlarla gizlilik anlaşmanızı paylaşın. Böylece müşterileriniz paylaştıkları kişisel bilgilerin üçüncü şahısların eline geçmeyeceğini bilirler. Bunu da e-posta bildirimleri yoluyla müşterilerinize bildirebilirsiniz.

10) Üçüncül organizasyonların kefilliğine sahip olmamanız

Bütün üçüncül partiler kötü değildir. McAfee, VeriSign ve Truste gibi güvenilir sitelerle birlikte çalışarak tanıtımınızı yapabilirsiniz.

11) Müşterilerinizin tanıtımını yapmaması

Sadece üçüncül partilerin değil müşterilerinizin adınızdan söz etmesi de güvenilir bir imaj yaratmanızda önemlidir. Sitenizde bulunan müşteri referansları ürünleriniz, hizmetleriniz ve güvenilirliğiniz hakkında önemli bilgiler verebilir ve potansiyel müşteri kitlenizde de iyi bir izlenim yaratabilir.

12) Online alanlarda kötü yorumlar almanız

Sadece iyi yorumlar almak güvenilir bir şirket imajı oluşturmanıza yetmeyebilir. Aynı zamanda online alanlardaki olumsuz yorumları da değerlendirmeli ve çözüme ulaştırmaya çalışmalısınız. Yapılan sosyo-ekonomik bir araştırmaya göre arama sonuçlarının %25’i kullanıcı yorumlarına, blog ve sosyal medya güncellemelerine dayanmaktadır ve kullanıcıların satın alım eğilimi de bundan %65 oranında etkilenmektedir.

13) Sosyal medyadaki varlığınızın zayıf olması ya da hiç olmaması

Bir Facebook sayfası oluşturduktan sonra hemen sonuç elde edemediğiniz için tamamen bu seçenekten vazgeçmiş olma şansınız yüksek. Fakat bu işin sırrı kısa sürede vazgeçmemektir. Sosyal medya pazarlaması ve tanıtımı zaman ve emek isteyen bir iştir. Bu sebeple 21. yüzyıla uyum sağlamak için aktif bir sosyal varlık sağladığınızdan ve yeterli çabayı sarf ettiğinizden emin olun.

14) Sosyal medya diyaloglarına dahil olmamanız

Sosyal medyada bir varlık edinebilmek için paylaştığınız içerikleri takipçilerinizin katılımını sağlayacak şekilde yapmalısınız. Sosyal medya iki çift yönlü bir yoldur. Ama müşterilerinizle güçlü bir iletişim kurabilmek için fikirlerinizi ve değer yargılarınızı bu alanlarda paylaşmanız önemlidir.

15) Fazla savunmacı bir tutumda olmanız

Etkin bir pazarlamacı ve içerik oluşturucu olabilmek için kendinizi özellikle de sosyal medyada öne çıkarmanız gerekecektir. Pek çok şirket yanlış ifadelerde ya da bilgilendirmelerde bulunabilir fakat sizin yapacağınız şey savunmaya geçmektense özür dileyen bir tutum edine bilmektir. Şirketlerin pek çoğu eleştirilerle nasıl başa çıkacağını bilmediğinden müşterilerinin olumsuz izlenimlerini kazanmakta ve kitlelerini kendilerine yabancılaştırmaktadırlar. Sizi seven insanlara ve müşterilerinize sırtınızı dönmeyin ve hoşgörülü bir tutum edinmeye çalışın.

16) Alakasız insanlara e-posta göndermeniz

Yasal olmayan bir şekilde işinizle ilgilenmeyen bir bireye e-posta göndermek yanlış bir izlenim uyandıracaktır. İnternet pazarlamasında sizinle ilişiği olmayan insanlara e-posta göndermek güven ortamı oluşturmak için yaptığınız bütün çalışmaları boşa çıkartacaktır.

17) E-maillerinizin aboneliğinden çıkmanın kolay olmaması

Eğer sizden bildiri almak istemeyen bireylere e-posta gönderirseniz ve bunun üzerine de bu e-postaları almak istemeyenlerin abonelikten çıkması da zor ise, şirketinizin güvenilirliği sarsılacaktır. E-postalarınızın sonuna ‘abonelikten çık’ gibi bir bağlantı eklemek bunun çözümü için oldukça basittir.

18) E-posta içeriklerinizi yanlış kitlelere gönderiyor olmanız

Kitlenizin belli olduğun bir e-posta listesine sahip olmak iyi bir adımdır ve şirketinize de hedef kitlenin taleplerini karşılayan bir kurum konumuna getirir. Fakat hedef kitlesi yanlış olan bir e-posta içeriği insanların kendini satış yapılması gereken hedefler gibi hissetmesini sağlar. E-posta pazarlaması da sosyal medyada olduğu gibi iki taraflıdır.

19) E-postalarınızın SPAM klasörlerine gitmesi

Güvenilir olmayan ya da virüs niteliğinde olan e-postalar direkt olarak SPAM klasörüne gitmektedir. Şirketinizin de bunlardan biri olmasına izin verin. E-postalarınızı gelen kutularına göre optimize ettiğinizden emin olun.

20) İnsanlara karşı içten bir yaklaşım edinin

Bu madde insanların size güvenmemesinin bir nedeni değil fakat insanların size güvenmesini sağlayabilecek bir faktör. Her fırsat bulduğunuzla kitlenize ilgi ve sevgi gösterin. Blog yazınızda güzel bir yorum aldıysanız bu yorumları yanıtlayın ve teşekkür edin. Gönderiniz retweet mi edildi? O zaman teşekkürlerinizi bildirmek için bu bireylere yanıt verdiğinizden emin olun. Çalışanlarınızın başarılarını kutlayın. İnsanlara onları takdir ettiğinizi gösterin!